31 Mart 2009 Salı

odile, çelimsiz nehir

"from too much love of living,
from hope and fear set free,
we thank, with brief thanksgiving,
whatever gods may be,
that no life lives forever,
that dead men rise up never,
that even the weariest river
winds somewhere safe to sea."

açık renkli elbiseler giyip yabancı şehirlerin sokaklarında dolaşmak, eski kitapçıları gezmek ve içinde tek bir çiçek olan vazonun kırdığı ışıkta koltuğa uzanıp okumak onları, somut şeyleri severek yaşama tutunmak, şen kahkahalar atarak aşkın peşinden koşmak, dur/a/mamak, kederli sevinçler biriktirmek, gülleri ve kışı sevmek, güzel sözler söylemeden, sadece havadan bahsederek aşk ilan etmek, güzel bir akşamda şampanya içerek ölümünü duyurmak, ölümünü gerçekleştirmek ve çekmecede saklamak resimleri, ellerini başının üstüne alıp düşünmek, düşünmek, sevmek ve ölmek. odile olmak ve odile gibi, bir çelimsiz nehir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder