25 Nisan 2009 Cumartesi

insanlık hali

ankara'da olduğum günlerde simen'le birkaç dost kitabevi çılgınlığı yaşamış, yine de kendime hakim, irademe hayran olmuştum. sade siyah albüm kapağından gözünü bana dikmiş teoman ve son albümü "insanlık halleri" vardı. "hayır, hayır, şimdi değil sonra" dedim. her şeyin zamanı vardır. bazı şeyler zamanından önce gelir, bazı şeyler zamanından sonra. yine de her şeyin bir zamanı vardır.
bugün 12 punto topuklarımın üstünde canım acımaya başlamışken teoman yine dikti gözlerini bana. doğru zamanmış, yanlış mekanmış düşünmeden aldım albümü. cumartesi gecesi ateşini yaktım göğsümün ortasında. "pijamalarımı giyerim, bir şişe şarap açarım, yatağıma girerim, dinlerim" dedim. radyoda duyduğum çoban yıldızı zaten yakalamıştı bir yerden beni. albümün kalanı da en az onun kadar iyi. her şarkı bir masal, bir öykü, bir roman. her şarkı başka bir dünya sanki. ve ben kendimi o dünyaların her birinde yeniden bulma lüksüne sahibim, evet.

"bir gün nehir yataklarına dolarsam, korkarım
suyumun çoğu senden yana akacak."

"şimdi ölmek istemem
kalbine dokunmadan."

"bir şey olacağı yok ama
insan bekliyor... bekliyor işte."

"belki de her şey bitince
bir şey başlardı."

"aşk da basit, pişmanlık da, hayat hoyrat bu zamanda
şahin kuşa, kuzgun leşe, ben değil bu dünya fahişe."

"bugün parkta oturdum
seyrettim çocukları
yağmur düştüğünde
hiçbiri kaçmadı."

"ihtimalsiz bir hayal yok ki dünyada."

...

mavi kuş ile küçük kız, uçurtmalar falan. ve daha nice yazmış teoman, burda anlatamam.
çok sevdim ama.
candan duydum.
bayıldım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder